0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

ABD ve İsrail yeni provokasyonlar peşindedir!
ABD ve İsrail yeni provokasyonlar peşindedir!
ABD emperyalizminin Kudüs’ü başkent olarak kabul etme girişimi, Ortadoğu’da bir kez daha yıkım ve kaosun önünü açacak yeni bir saldırganlık politikası olarak görülmelidir. 1967 yılında İsrail tarafından işgal edilen ve yerleşime açılan Kudüs’ün İsrail tarafından 1980 yılında gayri hukuki olarak başkent ilan edilmesinin uluslararası hukukta tanınmamasına rağmen, uluslararası hukuku bir kez daha çiğnemekte beis görmeyen ABD emperyalizminin Siyonist ve işgalci İsrail yönetiminin yanında yer alarak attığı bu adım Filistin halkına dönük bir saldırıdır. Emperyalizmin bu adımları, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin bütünü veri alınarak değerlendirilmelidir. Emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi adıyla anılan yıkım ve dengeleri değiştirme politikasının, kendileri açısından mutlak sonuca ulaşamaması, kendileri tarafından yönlendirilen cihatçı çeteler üzerinden Ortadoğu’nun şekillendirilmesi sürecinin mutlak başarıya ulaşmaması, IŞİD’in yenilmesi üzerine bölgeye dönük müdahalenin zemini kalmayınca başka argümanların devreye sokulmak istenmesi, bugünkü gelişmelerin başlıca nedeni olarak görülmelidir. Lübnan ve Filistin sorunu üzerinden provokatif girişimlerle yeni bir süreç başlatılmak, emperyalizmin ve İsrail’in müdahalelerine zemin oluşturulmak istenmektedir. Filistin sorununun çözülmesinin yolu bellidir: İsrail, işgal ettiği Filistinlilerin topraklarını Filistin halkına teslim etmelidir. Türkiye’nin Tel Aviv ve Kudüs’te Büyükelçi seviyesindeki elçilik ve konsolosluk temsilcilikleri bulunduğu ayrıca not düşülmelidir. AKP tarafından Kudüs konusunda yapılan açıklamalar, bir kez daha “one minute” şovunu hatırlatmaktadır. ABD emperyalizminin isteği doğrultusunda, Büyük Ortadoğu Projesi`nin eş başkanlığını üstlenip, yine İsrail, ABD, Suudi Arabistan ve Katar ortaklığıyla cihatçı çeteleri destekleyerek Ortadoğu’da emperyalist planların parçası olan AKP iktidarının bu sözleri ikiyüzlüdür. Suriye’nin parçalanması ve İslamcı bir rejimin kurulması için son 7 yıldır başlatılan emperyalist planın bir parçası olan AKP ve İslamcı siyaset, aslında siyonizmin destekçisi olarak işlev görmüştür. Bilinmelidir ki, Suriye’nin parçalanması, zayıflatılması ve yıkıma sürüklenmesi en fazla Siyonist İsrail yönetiminin çıkarına yönelik bir gelişmeydi. AKP iktidarı işte böylesi bir planın parçası olarak, şimdi utanmadan Filistin davasının tarafıymış gibi gözükmek istemektedir. Gerçekler halkımız tarafından net olarak bilinmeli, emperyalizmin yeni provokasyon girişimine ve iki yüzlü söylemlere karşı dikkatli olmalıdır.   TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ 6 Aralık 2017  
WhatsApp