Gericiler değil... İşçiler baş olacak

1 Mayıs bu yıl, ülkemiz içinde ve dışında yoğun çatışmaların yaşandığı, gerici AKP iktidarının başkanlık anayasasını gündeme getirdiği, sermaye iktidarının hız kesmeyi değil tersine sömürüyü derinleştirmek için vites büyütme kararlılığından bir adım dahi geri atma niyetinin olmadığı bir ortamda Türkiye işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanacak.   Bu ortamda emekçilerin sesinin kısılmasına izin verilemez!   Çünkü sermaye sınıfının en büyük amacının kapitalizmin dişlilerini daha hızlı döndürerek kârlarına kâr katma arzusu olduğu çok açıktır. Ülkemiz emekçilerinin ses çıkartmasını, başkaldırmasını, siyasetten uzak durmasını sağlayarak sömürü düzeyini artırmak, ceplerini daha fazla doldurmak istemektedirler.   Ülkemizdeki gerici iktidar da bu arayışın temsilcisidir. AKP, iktidarda bulunduğu süre boyunca sahiplerine asla ihanet etmemiştir. Bugün önümüze getirilen ""Başkanlık Anayasası” da işçilerin daha rahat ve hızlı sömürülebilmesinden başka bir anlam taşımamaktadır.   Gericilik, piyasacılık, sömürü ve emperyalizm işbirlikçiliği bu iktidarın temel karakteridir. Türkiye`de kapitalist sistemin ayakta durmasından büyük çıkar sağlayan uluslararası tekeller ve emperyalist devletler, ne olursa olsun Türkiye işçi sınıfına karşı sermaye sınıfının ve AKP iktidarının yanındadır.   Tüm bu gerçeklerden hareketle önümüzdeki 1 Mayıs, gerici iktidarın sahiplerinin ve temsilcilerinin değil, işçilerin bu ülkeyi yönetmeye hakkı olduğunun en yüksek perdeden söylendiği gün olarak kutlanmalıdır.   Partimiz, Türkiye Komünist Hareketi önümüzdeki 1 Mayıs tartışmalarına şu on madde çerçevesinde yaklaşmaktadır:  

1. Başta İstanbul olmak üzere, işçi sınıfı mücadelesi “alan” tartışmalarına hapsedilemez. Bunun için tüm konfederasyonlar, sendikalar, odalar ve sol, sosyalist siyasi partiler sorumlu davranmalıdır.

1. Sermaye iktidarına ve gerici AKP`ye karşı işçilerin büyük ve kitlesel bir şekilde buluşmasının koşulları zorlanmalı ve yaratılmalıdır.

1. AKP`yi yenebilecek güç işçi sınıfının örgütlenmesinde yatmaktadır. Geçmiş yıllarda görüldüğü üzere sendikal örgütlenmenin dibe vurduğu bu dönemde hedefi ve amacı belli olmayan 1 Mayıs`lar emekçilerin örgütlenmesine güç vermemektedir.

1. Geçtiğimiz yıl başlayan ve etkileri devam eden metal işçilerinin mücadelesi önemli derslerle doludur. Bu mücadelenin devamlılığının sağlanması ve bu 1 Mayıs`ta da güçlendirilmesi önemlidir.

1. Asgari ücret tartışmaları, özel istihdam büroları ve kiralık işçilik Türkiye`de sermaye düzeninin kendini güçlü bir şekilde tahkim edeceği başlıklardır. Bu yıl 1 Mayıs, bu başlıklara da güçlü bir karşı çıkış günü olarak kutlanmalıdır.

1. Türkiye halkına dayatılan ""Başkanlık Anayasası""nın ülkemiz emekçileri için taşıyacağı anlamın sorgulanması yine bu 1 Mayıs`ın önemli siyasi başlıklarından biridir. Başkanlığın, ülkemizdeki sermaye diktatörlüğünü yeni bir evreye geçireceği ve işçi sınıfının üzerindeki basıncı en üst seviyeye çıkaracağı unutulmamalıdır.

1. Son aylarda farklı meydanlarda patlayan bombalar halkın genelinde büyük bir korku yaratmıştır. Bu korkunun ve hatta bombaların yenilebilmesi için örgütlü ve hedefi belirli mücadele şarttır. Önümüzdeki 1 Mayıs bunun için örnek bir gün olmalıdır.

1. Bunun yapılmadığı her durumda, örneğin cihatçı terör örgütleri ile içli dışlı olan bir siyasi iktidarın bu saldırıları bir tehdit unsuru olarak ve her noktada emekçilerin mücadelesini engellemek için kullanması mümkündür.

1. Sosyal demokrasi ve benzer siyasi hareketler işçi sınıfının sahte, sermaye sınıfının ise gerçek dostudurlar. İşçi sınıfı kendi bağımsız hattını kurmalıdır. Dolayısıyla, işçi sınıfının bağımsızlaşabilmesi için sendikalar üzerindeki sosyal demokrat ya da radikal demokrat unsurların sultasının kırılması gerekmektedir. İşçi sınıfı siyasallaştıkça özgürleşecek, örgütlendikçe kendi bağımsız hattını oluşturmaya başlayacaktır. Bu 1 Mayıs bu konuda da bir fırsat olarak görülmelidir. Ancak bu şekilde sağcı, gerici ve faşist sendikalar karşısında işçilerin eli güçlenecektir.

1. Partimiz Türkiye Komünist Hareketi açısından işçi sınıfının mücadelesi ve örgütlü gücünün büyütülmesi esastır. Partimiz bu sorumlulukla hareket edecektir. Türkiye`de işçi sınıfı ve sosyalizm mücadelesinin tarihi bellidir. İşte bu yüzden geleceği kazanmak için bugünden daha güçlü adımlar atılmalıdır. 1 Mayıs 2016`nın bunun ortaya çıktığı bir gün olmalıdır. Ancak bu şekilde gericiliğe, sermayeye ve emperyalizme karşı verilen mücadele anlam kazanacaktır.

  Türkiye Komünist Hareketi Genel Merkez