Ekim ayında 3,3 milyon kişiye uygulanan e-haciz işleminde ikinci dalga başladı. Bu sefer 1,5 milyon kişinin hesaplarına e-haciz koyulacağı öğrenildi.
Ekonomik kriz ve kapanmayan bütçe açığı nedeniyle halkın üzerindeki vergi ve haciz yükünü iyice arttıran sermaye devleti, emekçilerin boğazını daha fazla sıkmak için yeni yöntemlerden kaçınmıyor.
Bütçe açığı, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlardan biri. Nedeni ise çok açık ki ülkemizdeki patronların hüküm sürdüğü sömürü düzeni. 2019 yılında 125 milyar lira olarak beklenen açık, 2020 yılında 138 milyar, 2021`de 157 milyar, 2022`de ise 160 milyar lira olacak.
Tüm bunlara rağmen ne patronların kâr hırsında ne de devletin en tepesinden itibaren harcamalarda bir azalma var. Ekonomik kriz olmasına rağmen bankalar kâr açıklamaya devam ederken milyonlarca insan aylık 1000 TL’nin altında bir gelirle yaşamını idame ettirmeye çalışıyor.
Son olarak, Cumhurbaşkanlığı’na uluslararası toplantılar için sınırsız harcama yetkisi verilmesi sermaye devleti gerçeğini göstermek açısından yeterlidir.
Bunun adı sömürü düzenidir. Bu düzende devlet, bırakın sosyal devlet olmayı artık açık bir şekilde haciz memurluğuna soyunmuştur.