İdlib konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söylemiştir: “Biz burada Adana Mutabakatı ile varız. Peki Adana Mutabakatı`nda süreç nedir? Terör örgütlerini kaçtıkları yere kadar kovalarsınız. Yaptığımız budur ve şu anda biz de terör örgütlerini kovalıyoruz. Bu bazen PKK`dır, YPG`dir, PYD`dir, bazen DEAŞ`tır ya da diğer terör örgütleridir. Bunlarla meşgulüz. Çünkü ne Amerika ne de Rusya terör örgütleri konusunda bize verdikleri sözü yerine getirdi. O zaman iş başa düştü. Şimdi biz bunu da yerine getirmek zorundayız. Onun için de bunu kovalıyoruz”
Şimdi Erdoğan’a soruyoruz:
İdlib’de hangi terör örgütü vardır? Siz hangi terör örgütünü kovalıyorsunuz?
Bütün dünya biliyor ki, İdlib’i kontrol altında tutan El Kaide uzantısı ve bugün adını değiştiren HTŞ adlı cihatçı terör örgütüdür. Hem BMGK hem de Türkiye tarafından terör listesine alınmıştır.
Kaldı ki Türk askeri HTŞ’yi kovalamıyor! Tersine bugün cihatçı çeteleri destekleyen bir Türkiye görüntüsü apaçık ortadadır.
Aynı zamanda Soçi Mutabakatı, terörle-muhalefetin ayrışmasını, ağır silahlardan arındırılmasını, İdlib bölgesinin terörden temizlenmesini ve Şam-Halep karayolunun açılmasını öngörüyordu.
Bugün bırakın muhalifler ile terörü ayırmak, HTŞ lideri ile TRT röportaj yapabilmektedir.
Hem Soçi Mutabakatını hem de Adana Mutabakatını gündeme getiren AKP Türkiye halkına gerçekleri söylememektedir.
Adana Mutabakatı İdlib’de cihatçı teröre kalkan olmak için gerekçe olamaz.
Bugün AKP tarafından dile getirilen tek şey 1 milyona yakın mülteci sorunudur. Fakat İdlib bölgesinde nasıl bir yönetim kurulacağına dair AKP’nin tek bir yanıtı yoktur.
İdlib’de, Türkiye’nin yanı başında El Kaide Emirliği kurmak ülkemizin ulusal güvenliğine en büyük tehdittir!
Mülteci sorunu cihatçı çetelerin egemenliğinde çözülemez!