0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

Savaşa hayır!
Savaşa hayır!
AKP iktidarı, ülkemizi 5 yıldır Suriye’de süren savaşın fiilen bir parçası haline getirmesi yetmezmiş gibi, şimdi de adım adım uluslararası bir savaşa doğru sürüklemektedir. Emperyalizmin planları doğrultusunda devreye sokulan cihatçı terör gruplarına destekle Suriye’deki savaşın parçası haline getirilen Türkiye, iki gündür Suriye topraklarını bombalayarak açıkça savaşın kışkırtıcılığını yapmaktadır. Suriye’de süregiden iç savaşın baş sorumlusu emperyalizmdir. Ortadoğu’da ülkeleri parçalamak ve yeni haritalar çizmek üzere yürütülen siyasetin aracı olan cihatçı terör, bizzat emperyalizm tarafından devreye sokulmuş, silahlandırılmış ve yönetilmiştir. Suriye’de ve Irak’ta ortaya çıkan tablonun suçlusu olarak gösterilen IŞİD adlı dinci terör örgütünün sadece bölgeye müdahale için kullanılan bir araç olduğu bugün bir kez daha bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Başta ABD olmak üzere emperyalizmin IŞİD bahanesiyle kendi çıkarları peşinde koştuğu net olarak görülmelidir. Ortadoğu’ya yönelik emperyalist müdahalenin işbirlikçileri olarak Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’deki iktidarlar, kendilerine verilen görevi yerine getirmiş ve getirmeye devam etmektedirler. Bugün müzakerelerin bizzat ABD destekli “muhalifler” tarafından kesintiye uğratılması ve akabinde yapılan NATO toplantısının hemen ardından ortaya çıkan savaş planları, bu durumu açık olarak bir kez daha teyit etmektedir. İyi polisi oynayan ABD emperyalizmi Suudi Arabistan ve Türkiye’yi bir şantaj unsuru olarak kullanmaktadır. AKP iktidarının, Suudi krallığının ve Katar hükümetinin attığı adımların ve yaptığı açıklamaların NATO ve ABD öncülüğündeki koalisyonun bilgisi dışında olduğunu düşünmek büyük bir saflıktır. Suudi Arabistan öncülüğünde gündeme gelen kara operasyonu kararının, öncesinde ABD ile birlikte planlandığı Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından açık olarak ifade edilmiş, AKP iktidarının bu planın parçası olduğu net olarak ortaya çıkmıştır. Suriye ve Irak’ta süren bu savaş ve yıkım tablosunun nedeni emperyalizmin çıkarlarıdır. AKP iktidarı tarafından ülkemizin bu savaşa dâhil edilmesinin ise ülke çıkarlarımızla hiçbir ilgisi yoktur. Ülkemiz Suriye’ye dönük emperyalist ve gerici saldırganlığın daha fazla parçası haline getirilmek istenmektedir. Ülkemize yönelik herhangi bir saldırı yokken Suriye’nin ve Irak’ın parçalanması ve yıkımı anlamına gelen bu müdahale ve olası bir uluslararası savaşın ülkemizin çıkarlarıyla ilişkilendirilmesi büyük bir yalandır. AKP iktidarı, cihatçı terör örgütlerini bölgeye sevk etmiş, korumuş ve kollamış, aktif destek vermiştir. Ancak ortaya çıkan başarısızlığı, bizzat müdahil olarak, uluslararası bir savaşla tersine döndürmek istemekte, bölgedeki emperyalist bölüşümden pay almaya çalışmaktadır. Ülkemizi hali hazırda fiilen bir savaşa sokmuş olan AKP iktidarı bugün büyük bölgesel bir savaşın tetikçiliğini yapmaktan çekinmeyecek kadar tehlikeli bir yoldadır. Suriye’ye yönelik askeri müdahale için gündeme getirilen savlardan biri olarak “Kürt koridoru tehlikesi” söylemi bu haksız savaşa Türkiye kamuoyunda “meşruiyet kazandırma” politikası olarak okunmalıdır. Suriye’de savaşın başladığı günlerde sözü edilmeyen bu başlıktan çok önce AKP’nin cihatçı terör örgütlerini bölgeye sevk ettiği hatırlanırsa, AKP dış politikasının anlamı açık olarak görülecektir. AKP, beslediği ve taraf olduğu cihatçıların Suriye iç savaşındaki yenilgisiyle birlikte dış politikadaki başarısızlığını da ortadan kaldırmak istemektedir. AKP dış politikasının emperyalist çıkarların güdümünde şekillendiği ortadadır. AKP iktidarı, dış politikasıyla ülkemizdeki Kürt sorununu da daha fazla derinleştirirken, Türkiye’nin bir dizi ilçesinde savaş görüntülerini aratmayacak devlet şiddetini kullanmaktan geri durmamıştır. AKP iktidarından demokrasi, özgürlük ve Kürt sorununda çözüm bekleyenlerin, savaş tehlikesinin kapıda olduğu bugünkü tablo karşısında tam anlamıyla yanılmış oldukları ortadadır. Ülkemizin son 10 yıllık tarihi, AKP iktidarı ile birlikte karşı devrimci bir dönüşümle sonuçlanırken, bu dönüşüm bugün savaş tehlikesiyle daha ciddi bir boyuta taşınmıştır. Türkiye’nin uluslararası bir savaşa girmesi ülkemiz açısından büyük bir yıkım demektedir. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da, Yugoslavya’da yaşanan savaşlar Türkiye emekçileri için ders olmalıdır. Çünkü bu savaşlar emekçi halkın değil, emperyalizmin çıkar savaşlarıdır. Suriye’ye yönelik bütün askeri planlar devre dışı bırakılmalı, ülkemizi savaşa sokacak bütün adımlar derhal durdurulmalıdır! Türkiye’nin Suudi Arabistan ile yaptığı ittifak anlaşması derhal feshedilmeli, “İslam Ordusu” adıyla kurulan oluşumdan çıkılmalıdır! Ülkemiz mezhep savaşlarına neden olacak her hangi bir oluşumun, ittifakın parçası olmamalıdır! Türkiye bütün komşularıyla derhal barış ve saldırmazlık anlaşmaları yapmalı, ülke toprakları emperyalist saldırganlığa kapatılmalıdır! Yabancı bütün güçler İncirlik Üssü’nü terk etmeli, İncirlik Üssü kapatılmalıdır! Ülkemizin adım adım savaşa sürüklenmesine karşı atılacak ilk adım AKP iktidarına ve emperyalizme karşı mücadelenin yükseltilmesidir! Türkiye Komünist Hareketi Merkez Komite
WhatsApp