0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

TKH MK ÜYESİ KURTULUŞ KILÇER: ‘YENİ TÜRKİYE’ SÖYLEMİ ÇÖKMÜŞTÜR
TKH MK ÜYESİ KURTULUŞ KILÇER: ‘YENİ TÜRKİYE’ SÖYLEMİ ÇÖKMÜŞTÜR

Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer’in katılımıyla gerçekleşti. TKH YouTube kanalı ve Facebook-Twitter hesaplarından canlı olarak yayınlanan basın toplantısında Kılçer, “Yeni Türkiye söylemi çökmüştür. ‘Yeni Türkiye’ adıyla kurulan rejim, 1923 yılında kurulmuş Cumhuriyet’in daha ilerisi değildir. Ülkemiz, son 20 yıldır bütün kurum ve değerlerde geriye gitmiştir” diyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“MEMLEKETİ, PATRONLARA, MAFYAYA, ÇETELERE, YANDAŞLARA, YOBAZLARA BIRAKMAYALIM!”

Kılçer, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşalarına ilişkin şunları kaydetti:

“Siyaset-mafya-uyuşturucu ticareti üçgeni kurulmuş, tarikat ve cemaatler ile yağma ve rant siyaseti ülkeyi teslim almıştır. AKP eliyle kurulan başkanlık rejimi, tarikat-mafya-patron devletinden başka bir şey değildir!

Anayasa’nın ikinci maddesinde yazan “Türkiye Cumhuriyet demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” sözü gitmiş yerine ‘mafyatik, teokratik, yağmacı bir şahsım devleti’ gelmiştir!

Siyasal İslamcılık çökmüştür. “Adil düzen” ve ‘Huzur İslam’da’ sloganlarıyla iktidar olanların eliyle ülkemiz yandaş patronlar düzenine, uyuşturucu cennetine ve mafya krallığına dönüşmüştür! 20 yıllık AKP iktidarı kısa bir zaman değildir!

İkinci Cumhuriyet tezi çökmüştür. İkinci Cumhuriyet adıyla kurulan rejim, bırakın daha demokratik ve özgürlükçü olmayı, hukuksuz bir istibdat rejimi olduğunu göstermiştir!

Serbest piyasacılık çökmüştür. Bütün kamu değerleri tek tek özelleştirilmiş, bu özelleştirmeler yağmanın, kanunsuzluğun ve soygunun adı olmuştur. Limanların özelleştirilmesi, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılık için kullanılmıştır.

‘Yeni Türkiye’ söylemi çökmüştür. ‘Yeni Türkiye’ adıyla kurulan rejim, 1923 yılında kurulmuş Cumhuriyet’in daha ilerisi değildir. Ülkemiz, son 20 yıldır bütün kurum ve değerlerde geriye gitmiştir. Mafya babalarının ve patronların ceplerine para koyduğu şahısların Meclis’te temsil edildiği, devlet kurumlarında görev yaptığı ve medyada kalem oynattığı bir Türkiye mevcuttur bugün.Bu tabloyu reddediyoruz, bu tabloya boyun eğmiyoruz!Biliyoruz, bu düzen onların, ama bu memleket emekçilerin! Memleketi, patronlara, mafyaya, çetelere, yandaşlara, yobazlara bırakmayalım! Ülkemizi bu karanlıktan, yağmadan ve çürümüşlükten kurtaracak tek şey toplumsal bir devrimdir!”

“HALKIN YOKSULLUĞU İLE ALAY EDENLERİ İYİ TANIYALIM!”

Kılçer, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Neymiş millet açmış! Buyurun siz doyuruverin” sözlerine ise şu yanıtı verdi:

“Neymiş, açlık yokmuş. Neymiş, yoksulluk ve işsizlik yokmuş. Neymiş, enflasyon yokmuş. Neymiş, kriz yokmuş. Neymiş, kimsenin borcu yokmuş. Neymiş, ekonomi şaha kalkmış. Neymiş, merkez bankasının rezervleri doluymuş. Neymiş, ekonomi sağlam temellere sahipmiş.

Hadi oradan! Emekçileri yoksulluğun, işsizliğin, pahalılığın ve açlığın pençesine atanlar 20 yıldır ülkede iktidar olanlardır! Kendi Hazine ve Maliye Bakanı apar topar istifa ediyor, ticaret bakanını tasfiye ediyor, üç ay önce atadığı merkez bankası başkanını görevden alıyor hala Türkiye’de ekonominin iyi gittiğini söyleyebiliyorlar! AKP’nin yandaş müteahhitlerini doyurmak için emekçilerin çektiği bu zulme artık yeter diyelim! Halkın yoksulluğu ile alay edenleri iyi tanıyalım!”

“TÜRK ASKERİ ABD EMPERYALİZMİNİN BEKÇİSİ DEĞİLDİR!”

Kılçer, Türk askerinin  Afganistan’daki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda görevlendirilme talebine ilişkin ise şunları kaydetti:

Türk askerinin, Afganistan’da işgalci ABD için ve onun parasıyla görev yapması gurur duyulacak bir dış politika değil, utanç duyulacak bir durumdur! Kendisi Afganistan’dan çekilirken Türk askerinden bekçilik talep etmektedir. Türk askeri ABD emperyalizminin bekçisi değildir! Türk askeri Afganistan’dan derhal geri çekilmelidir.”

“HAKLAR ANCAK VE ANCAK MÜCADELEYLE ELDE EDİLİR!”

Kılçer, AKP’nin rektörü Melih Bulu’ya istifa çağrısında bulunarak şunları söyledi:

“Bunlar limanlara, otellere, devlet kurumlarına nasıl çökeceklerini iyi bilirler. Şimdi de Boğaziçi üniversitesine çökmek için çabalıyorlar! Melih Bulu, bir gram akademik etiğin varsa, derhal istifa et! Ancak etmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Genç arkadaşlar sözümüz size: İşte tam da bu yüzden haklar ancak ve ancak mücadeleyle elde edilir!”

“KANAL İSTANBUL’A KARŞI BÜTÜN İSTANBULLULARI MÜCADELEYİ YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Kılçer, Kanal İstanbul’a karşı mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini belirterek İstanbullu yurttaşlara şu çağrıda bulundu:

“Türkiye’nin en büyük emlak ve rant projesi Kanal İstanbul’a karşı bütün İstanbulluları mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz!

Marmara Denizindeki deniz salyası kirliliği ortada. Bu kirliliğin son bulması için Kanal İstanbul projesinin gerekli olduğunu söyleyen bir cehaletle karşı karşıyayız!

Kanal İstanbul, ülkemizin en büyük emlak ve rant projesidir! Doğaya, insana, İstanbul’da, denizlerimize faydası yok doğrudan yandaşlara fayda sağlayacak bir projedir!

Kanal İstanbul, NATO ve Amerikan savaş gemilerinin geçişi için Montrö anlaşmasını gereksiz kılmak içindir!

İstanbul Kanalı yerine kanal İstanbul diye adını bile Amerikanca söyleyenlere karşı mücadele büyütülmelidir!”

“MAFYAYA, YANDAŞA, YOBAZA VE PATRONA KARŞI  İSTANBUL VE İZMİR’DE YAPACAĞIMIZ MİTİNGLERDE BULUŞUYORUZ!”

Kılçer, basın toplantısının sonunda, 19 Haziran’da İstanbul ve İzmir’de düzenlenecek işçi mitingine çağrı yaparak şunları kaydetti:

“Bu düzen değişmeli, yeni bir düzen, yeni bir cumhuriyet; emekçilerin laik bağımsız cumhuriyeti kurulmalı! Artık yeter diyoruz, artık yeter söz emekçi halkın diyoruz! Mafyaya, yandaşa, yobaza ve patrona karşı 19 Haziran cumartesi günü İstanbul ve İzmir’de yapacağımız mitinglerde buluşuyoruz!”

WhatsApp