0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

Türkiye Komünist Hareketi` den Basın toplantısı
Türkiye Komünist Hareketi` den Basın toplantısı
Değerli basın emekçileri, Partimiz, Türkiye Komünist Hareketi (TKH) dün İçişleri Bakanlığı’na yaptığı başvuru ile birlikte kuruluşunu ilan etmiş bulunuyor. Öncelikle partimizin programının sosyalizme dayandığını, işçi sınıfının ve tüm üretenlerin ülke yönetimine gelmesi gibi bir hedefimiz olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Amacımız öncelikle ülkemizde, bununla birlikte tüm dünyada sınıfsız ve sömürüsüz bir yaşamın kurulmasıdır. Tüm insanların doğduğu andan itibaren eşit koşullarda yaşaması için sömürü mekanizmalarının ortadan kaldırılması birinci mücadele başlığımızdır. Bunun yapılabilmesi için emekçilerin siyaset sahnesinde yer alması gerekmektedir. Partimizin işçi sınıfının çıkarlarının savunulması, bu çıkarların siyasi iktidara taşınması ve adlı adınca sosyalist bir rejimin, daha da açık söylemek gerekirse sosyalist bir cumhuriyetin kurulması hedefi vardır. Sosyalist hareket geriye çekilmiştir Bugün ülke siyasetine baktığımızda ise sol adına büyük bir boşluk bulunmaktadır. Bu boşluğun temel nedeni sosyalist hareketin, kendi iddia, program ve örgütüyle geriye çekilmesi, toplumsal bir seçenek haline gelememesi ve emekçilerle bağının zayıflamasıdır. Sol siyasette ortaya çıkan boşluk, sosyalizmi geriye çeken siyasal anlayışlar tarafından doldurulmuş bulunmaktadır. Özellikle, Haziran Direnişi’yle birlikte ortaya çıkan emekçi halkın ayağa kalkışı ve gerici, işbirlikçi ve emek düşmanı rejime karşı boyun eğmemesi Türkiye’de yeni bir döneme işaret etmektedir.  Bu yeni dönemde sosyalist hareketin geriye çekilmiş olması kabul edilebilir değildir. Sosyalizmin bağımsız siyasal hattı örülmelidir Sosyalizmin geriye çekilmesinin bir nedeni de sosyalist hareketin bağımsız hattını kuramamasıdır. Sosyalist siyasi hareket bağımsız siyasi hattını kurmadan toplumsal alanda kendi iddia, program ve alternatifini ortaya koyması mümkün görünmemektedir. Bir yandan ulusal solun ve Türk milliyetçiliğinin, öbür taraftan sosyal demokrasinin, liberal solun ve Kürt ulusalcılığının basıncı altında kalarak sosyalist bir seçenek ortaya çıkamamaktadır. Bu açıdan, sosyalizmin emekçiler açısından gerçek bir seçenek haline gelmesinin yolu, kendi bağımsız siyasal hattını örmesinden geçmektedir. Sosyalizm makus talihini yenmelidir Buradan hareketle, Türkiye Komünist Hareketi olarak sosyalizmin toplumsal bir seçenek olarak atak yapması gerektiğine inanıyoruz. Bugün gerek emperyalizmin, gerekse ülkemizdeki sermaye düzeninin ve özelde AKP iktidarının yaşadığı krizi veri alarak, “Sosyalist Türkiye” ve “Sosyalist Cumhuriyet” taleplerinin ülkemizin tek kurtuluşu olduğuna dair olan düşüncemizin kitlesel ve maddi bir güce dönüşmesi için mücadele edeceğiz. Sosyalizmin makus talihini yenecek bir nesnellikten geçtiğimiz bizler açısından açıktır. Sosyalist düşünceyi, programı ve siyaseti marjinal bir konumdan çıkaracak yeni bir atılım süreci örülmek durumundadır. Böylesi bir tabloda, bu hedefin gerçekleşmesinin yolunun güçlü bir komünist partiden, ayağa kalkmış bir sınıf hareketinden ve emekçi halkla buluşmuş bir siyasetten geçtiği açıktır. Bunun için sosyalist hareketin İkinci Cumhuriyet rejiminde yeni bir derlenişe ve kuruluşa ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye Komünist Partisi yeniden ayağa kalkması için bir adım öne çıkıyoruz Sosyalist hareketin geriye çekilmesinin en büyük nedenlerinden birisi de bize göre Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) siyasal ve örgütsel olarak geriye çekilmesidir. TKP’de yaşanan tartışma süreçlerinin geldiği nokta kamuoyu tarafından bilinmektedir. Bütün bunlarla birlikte, sosyalizmi temsil eden bir siyasal odak olarak TKP’nin bıraktığı boşluk nesnel ve gerçekçi olarak değerlendirilmek durumundadır. Bu açıdan TKP’nin yeniden siyaset sahnesine dönmesi için bir adım öne çıkmak gerekmektedir. Bu noktada TKH, TKP’nin mirasçısı ve devamcısı bir parti olarak yoluna devam etmek ve bu sürecin önünün açılmasını sağlamak üzere bir misyonla yola çıktı. Türkiye Komünist Hareketi, 1920’den bugüne büyük bir tarihsel birikimi ve devrimci bir mücadele hattını temsil eden TKP’nin yeniden kuruluşunu gerçekleştirmek üzere bir mücadele hattını önüne koymuş bulunuyor. Birleşik Haziran Hareketi güçlü bir sol odak haline dönüşmelidir Bugün Türkiye sosyalist hareketinin, İkinci Cumhuriyet rejiminde yeni bir atılım ve derleniş süreci yaşaması gerektiğini ifade etmiştik. Bu derleniş ve atılımın sağlanabilmesinin bir yolu TKP’nin yeniden örgütlenmesi ise, aynı zamanda emekçi halkımız için yeni bir sol odağın bağımsız siyasal hattıyla şekillenmesinden geçmektedir. Tam da bu yüzden, Birleşik Haziran Hareketi (BHH), devrimci bir güç birliği ve cephe olmak üzere emekçilerin umudu haline gelecek büyük ve kitlesel bir siyasal odak haline gelmelidir. Partimiz Türkiye Komünist Hareketi, emekçileri, gençleri, kadınları, ezilen bütün kesimleri kapsayacak ve halk meclisleri şeklinde örgütlenecek bir cephenin büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünmekte, sosyalizmin ayrı bir odak ve bağımsız hattını oluşturacak bir siyasal hareket haline dönüştürülmesi gerektiğini söylemektedir. Partimiz, Birleşik Haziran Hareketi çalışmalarının aktif bir bileşeni ve örgütleyicisi olacaktır. Sosyalizm Programını savunuyoruz: Yeni bir cumhuriyet, mutlaka sosyalist cumhuriyet Bütün bu nesnel durum ve görevlerimiz ışığında partimiz Türkiye Komünist Hareketi sosyalizm programını savunacak ve bunu örgütleyecek bir siyasal hattın temsilcisi olacaktır. Tekrar etmemizde fayda var. Ülkemizin ve emekçilerin içinde bulunduğu bu durumdan kurtuluşunun tek yolunun sosyalizm olduğunu savunuyoruz. Sosyalist Türkiye, uzak bir hedef olarak değil ülkemizin kurtuluşunun biricik yolu, güncel bir talep ve maddi gerçeklik olarak değerlendirilmelidir. AKP iktidarı ile birlikte ülkemiz gerici, işbirlikçi ve emek düşmanı bir rejimle yönetilmektedir. 1923 yılında kurulan cumhuriyeti yıkan ve yeni bir düzen iddiasında bulunan bu rejim ciddi bir kriz içindedir. İkinci Cumhuriyet adıyla yaşadığımız bu dönüşüm ülkemiz ve emekçiler için gerçek bir yıkım anlamına gelmektedir. Bugün yeni bir cumhuriyet ve mutlaka Sosyalist Cumhuriyet demenin tam zamanıdır. Partimiz TKH, böylesi bir mücadelenin aracı olacaktır. Sosyalist Türkiye için işçi sınıfı iktidara Sosyalist Türkiye’nin kurulmasının yolu sosyalist bir iktidardan geçer. Bu iktidarın temel gücü işçi sınıfıdır. Partimiz TKH, işçi sınıfı iktidarını savunan ve bu anlamıyla işçi sınıfının siyasal mücadeleye ağırlığını koyacağı bir mücadele hattı izleyecektir. Laik bir ülke için İkinci Cumhuriyet rejimi laikliğin kağıt üzerinde kaldığı bir rejimdir. Gericiliğe karşı ilkeli bir duruşun ve politikanın yaşama geçirilmesi için savunulacak en büyük unsur laikliktir. Laikliğin eğilip bükülmeden savunulduğu bir siyaset tarzı TKH’in önemli niteliklerinden biridir. Partimiz, laik bir ülke talebini mücadelesinin başına yazmaktadır. Bağımsız bir Türkiye için Bugün ülkemizin emperyalizme bağımlı olması neredeyse herkes tarafından unutulmuş bulunuyor. Emperyalizme karşı büyük bir mücadele verilmeden ülkemizin gerçek kurtuluşu mümkün olamaz. Bu yüzden Avrupa Birliği’nden medet uman, ABD ile yakınlaşmayı büyük politika sayan bütün anlayışların karşısına tereddütsüz çıkılmak zorundadır. Gerek ülkemizde, gerekse bölgemizde emperyalizmin oynadığı rol açıkken bugün emperyalizme karşı mücadeleyi büyütmek partimizin en önemli görevlerinden birisidir. Partimiz, ülkemizin NATO’dan çıkmasını, bütün üslerin kapatılmasını, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmaların ortadan kaldırılmasını, gizli anlaşmaların feshini savunmaktadır. İnsanca yaşam ve eşitlikçi bir düzen için İnsanca yaşanacak bir düzen için kolları sıvıyoruz. Ücretli emek sömürüsü üzerine kurulan bu düzende insanca yaşamının zorlukları bir tarafa, yaşamak için ölümü göze alarak çalışmak zorunda kalması büyük bir çelişkidir. Partimiz TKH, emekçilerin kurtuluşu için insanca yaşam talebini her koşulda önde tutacaktır. AKP iktidarına karşı mücadele büyütülmelidir: Başkanlığa ve AKP anayasasına karşıyız 2002 yılından itibaren ülkemiz emekçilerinin tepesine çökmüş olan AKP iktidarı ve İkinci Cumhuriyet rejimi yırtılması gereken bir karanlıktır. Güncel olarak gelinen noktada sermaye iktidarının ve gerici rejimin geleceğini katliamlarla döşeyeceğine dair bir yönelimi olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Partimiz bu baskıcı, faşist ve gerici iktidara karşı kavgasını geri çekmeyecektir. Önümüzdeki dönem yukarıda bahsettiklerimizin somut siyasi karşılıkları olarak karşımıza çıkacak Başkanlık rejimine ve İkinci Cumhuriyet’i tescilleyecek yeni Anayasa’ya ikirciksiz bir şekilde karşı duracağız. Üretim araçları halkın malı olmalıdır Partimiz, kamucu bir düzeni savunmaktadır. Üretim araçlarının devletleştirilmesi bugün ülkemizin kalkınması, eşitlik ve bağımsızlığı sorununun çözülmesinin tek yoludur. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan bütün özelleştirmeler ortadan kaldırılmalı, fabrikalar, tarlalar, kamu kurumları halkın malı haline getirilmelidir. Ortadoğu’da anti-emperyalist bir dış politika Dış politikada mutlak olarak komşu ülkelerle barış içinde yaşanacak yeni bir politikaya geçmek gerekmektedir. AKP iktidarının Ortadoğu’da emperyalist çıkarlar doğrultusunda geliştirdiği bütün politikalar baştan aşağı değiştirilmek durumundadır. Ortadoğu’da yaşanan yıkımın en büyük nedenlerden birinin Türkiye’nin uyguladığı politikalar olduğu açıktır. Tam da bu yüzden emekçi halkların kardeşçe yaşayacağı ve anti-emperyalist dış politika temel yaklaşımımız olarak şekillenmektedir. Kürt sorununda çözüm sosyalist cumhuriyette birlikten geçer Kürt sorununda, devletin Kürt halkına karşı uyguladığı inkar ve imha politikaları asla kabul edilemez. Bize göre Kürt emekçilerinin siyasi temsiliyet hakkı, demokratik hakları ve insanca yaşam koşulları herhangi bir düzen içi çözüm arayışına meze edilmemeli, uluslararası gericiliğin ve emperyalizmin üzerine söz söylediği bir alan olmaktan çıkartılmalıdır. Bugün çatışma ortamı ile Dolmabahçe mutabakatında ortaya çıkan çözüm arayışlarıyla ülkemizin ve emekçilerin yaşadığı sıkışmadan çıkışın mümkün olmadığını düşünüyoruz. Sosyalizm mücadelesi Kürt sorunun çözümünde yeni bir sentez anlamına gelmektedir. Türk ve Kürt emekçilerin Sosyalist Cumhuriyet’te birliği bize göre tek gerçek çözümdür. Seçimlerde bağımsız sosyalist hat temsil edilmelidir Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının dayatması olarak gündeme gelen erken seçim sosyalist hareket için bir ara sınav olarak görülmelidir. Partimiz, seçimlerde sosyalizmin bağımsız siyasal hattını temsil eden bir yaklaşım içinde olunması gerektiğini düşünmektedir. Bu açıdan düzen partileriyle işbirliğini ya da sermaye düzeninin yeni bir anayasa çerçevesinde tahkimatına neden olacak bir siyasal yönelimin solun önünü tıkayacağını dair bir yaklaşımımız mevcuttur. Dolayısıyla başta Birleşik Haziran Hareketi olmak üzere ülkemizdeki tüm sol güçlerle birlikte bu yaklaşımda ortaklaşmaya çalışacağız. İnsanlığın eşitlik ve özgürlük mücadelesi büyük bir tarihe sahiptir. Bugün gelinen nokta itibariyle, işçi sınıfımız, ülkemiz gençliği ve kadınları bu büyük tarihe kritik bir halka ekleme olanağına sahiptir. Partimiz, Türkiye Komünist Hareketi bu halkayı eklemek isteyenlerin, daha doğrusu ekleyecek olanların partisi olarak kurulmuştur. Yolumuz açık olsun. Yaşasın sosyalizm! Yaşasın partimiz, Türkiye Komünist Hareketi!
WhatsApp