Geçen yıl 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki depremlerde yaşamını yitiren bütün yurttaşları depremin birinci yıldönümünde saygıyla anıyoruz.
Resmi rakamlara göre 53 bin 537 yurttaşımızın hayatını kaybetmesi ortadaki felaketin büyüklüğünü anlatmaya yeter de artar bile. Bu yaşanan ulusal trajediyi doğal felaket kavramı ile açıklamak mümkün değildir. Ortada sermaye düzeninin büyük sorumluluğu ile patronların ve siyasi iktidarın büyük suçu bulunmaktadır.
Unutmadık: Bölgede büyük depremler beklendiği, 2020 ve 2021 yıllarında bütün kentler için hazırlanan Afet Risk Azaltma Planları'nda Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep ve Adıyaman’da deprem riski açıkça raporlarla belgelendiği halde ne yazık ki ne AKP ne de yerel yönetimler depreme dirençli kentler için harekete geçmedi.
Unutmadık: 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan İmar Barışı yasası ile depremin etkilediği 11 ilde toplam 294 bin civarında kaçak binanın affedilmesiyle bu felakette kimlerin sorumlu olduğunu unutmadık.
Unutmadık: Yapı denetim yetkisinin kamunun elinden alınarak özel şirketlere devredilmesinin tarihi 2013 ve sorumluluğu yine AKP’ye aittir. İnşaat şirketlerinin aynı zamanda yapı denetim firmaları kurarak tam bir denetimsizlik ve keyfilikle hareket eder hale gelmesi sorumluların kimler olduğunu gözler önüne sermektedir.
Unutmadık: Kentsel dönüşümün rant kapısına dönüşmesine itiraz edenleri suçlayıp, Hatay’da kentsel dönüşüm engellendi propagandası yaparak kendisini aklamaya çalışan AKP iktidarının, Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Malatya’da kentsel dönüşümü yapmamasının ve kentsel dönüşüm adıyla yürüttüğü rantsal dönüşümün nelere yol açtığını çok iyi biliyoruz.
Unutmadık: Enkaz altında kalan yurttaşlar için kritik ilk 72 saat arama kurtarma çalışmaları organize edilemedi. Deprem bölgesi ilk üç gün yalnızlığa ve çaresizliğe terk edildi. Yaralılarımıza müdahale edecek ambulans, bölgeye giderek hizmet verecek alternatif bir sağlık kuruluşu sağlanamadı.
Unutmadık: Yurttaşlar günlerce çadır diye seslerini duyurmaya çalışırken Kızılay çadır ve yardım malzemesi satmakla meşguldü.
Evlerimizi mezara çevirenleri, enkaz altında sesimizi duymayanları, bizleri günlerce soğuğa mahkûm edenleri unutmadık.
Affetmeyeceğiz!